Hani derler ya; çocuğun olunca anneni anlayacaksın. Doğru elbet ama benim anlatacağım bu değil. Çocuğum olduğunda ben, eşekliğim yüzünden ilgi göstermeyip kaybettiğim insanları anladım. Bağlantı kuramamış olabilirsin, bekle, anlatacağım.
Şimdi eskiden ben, bol bol gezen, kamyon dolusu arkadaşı olan, yiyip içip gülüp, gününü kurtaran kaptan bir insandım. Çalışıyordum elbet bakma öyle, dededen kalan hanlarım hamamlarım yok. Ama işim eğlenceli, birlikte çalıştıklarım rahat insanlardı. Hal böyle olunca canımın istediğiyle görüşür, ay ben düğün sevmem, aman hastanelerden korkarım, yok bebek tutamam, doğumgününde sıkılırım, kına yakmam, mevlüt okumam vs diye diye kimsenin özel gününe gitmez, sıkıntımı paylaşır, dert anlatandan kaçardım. (Baya allahın cezası bir insanmışım)
Gel zaman git zaman sen ben evlen mi? Evlen. Kalk üstüne çocuk yap mı? Yap.
Şimdi haklarını yemeyeyim, çok yakınım 1-2 arkadaşım hep yanımdaydı. Kalanlar uzaklaştı haliyle. E herkesin derdi kendine. O beraber gülüp eğlendiğim insanlar bebek bezi esanslı evime gelmek istemediler. İstemesinler. Hiç kırılmadım ilk zamanlar. Aramadılar. Olsun dedim ya, bi toparlanayım ben ararım. Şöyle oldu böyle oldu derken baktım kocca 1 yıl geçmiş... Çok kırıldığım bir kaç arkadaşım dışında ( o da samimiyetten) kimseye gönül koymuş değilim hala. Fakat şunu anladım ki ben arkadaşlarımı çok üzmüşüm zamanında (hayır, bu gelmeyenleri değil) İnsanın sevinçli de olsa, zor durumda da kalsa sevdiklerini arıyor gözü. Doğum gününe gitmediğim, hastalandığında aramadığım, derdini dinlemediğim herkesi çok anladım ben çocuğum olunca. Ve hepsinden özür diliyorum eğer okuyorlarsa...
Çok eşeğim ben, bir sıpa doğurdum benden eşek olmasın. Ona arkadaşlarına kıymet vermesini öğreteceğim, söz.
Seni de anladım annem, valla :)